13 Şubat 2015 Cuma

Mr.Selfridge


Yabancı dizi izleme furyasında sonunda bende yerimi aldım. Sürekli izle bırak izle bırak yaptığım Mad Men'den sonra Mozart In The Jungle ile açılışı yaptım. 1.sezonu bitirince fark ettim ki 2.sezonu daha yayınlanmamış ve bir  sene sonra yayınlanıyormuş. Tadı damağımda kaldı ne yazık ki ve 3.sezonu yayınlanmamış hiç bir diziyi izlememe kararı aldım. Ve sıkıcı iş yerimi renklendirmek için arada derede Mr.Selfridge izlemeye başladım. Selfrigde, Londra'da ünlü bir mağazanın adıymış ve dizi mağazanın açılışıyla başlıyor. Aşk, entrika olmazsa olmazları tabii. Ama beni asıl etkileyen şey kadının,modanın, tüketimin ilerleyişini adım adım izlemek.

Mesela kadınlar ayak bileklerine kadar etek giyiyorlar. Mağazada çalışmaya başlayan yeni kadın satıcı ise bir karış daha yukarıdaki eteği yüzünden diğer kadınlar tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor. Makyaj malzemelerini belirgin bir şekilde sürmek ise hafif meşreplik sayılıyor. Hatta bu malzemeler gözlerden uzak reyonlarda satılıyor. Mr.Selfridge ise bunları daha göze çarpan ayrı bir reyonda hatta kapıya yakın bir yerde sergilemek istiyor ve tabii ki önce erkeklerden olmak üzere bir çok tepki alıyor ama o yılmıyor elbette. Daha birkaç bölüm izlememe rağmen Mr.Selfridge'in radikal, düşlerinin peşinden giden, sevimli karakterini sevdim. İzlemesi zevkli bir dizi tavsiye ederim efendim...