29 Kasım 2011 Salı

Muz kabuğuna basmışta kıç üstü yere oturmuş gibi hissediyorum kendimi. Düşmanın dışardan olmasına alışmıştım da bu kadar içerden canımın kenarından olmasına pek şaşırdım.Neden şaşırıyorum onu da hiç anlamadım. Dememişler mi düşman en yakınlardan çıkar, insan insanın kurdudur diye. Zaman zaman ufak tefek sıkıntılar,laf sokmalar olmuştu ama bu kadar ötekileştirilmemiştim. Bu kadar sen ayrısın denilmemişti ya da ben farketmemiştim. Empati dediğimiz başımıza gelmeden kendimizi karşıdakinin yerine koyup,onu anlamak değil midir. Eğer anlaman için başına gelmesi gerekiyorsa merak etme o da olacaktır.

27 Kasım 2011 Pazar

Bitse de gitsek

Kendimde farkettiğim şeylerden biri de sona odaklı olmam. Mesela okuduğum kitap hemen bitsin istiyorum böyle olunca da dikkatim dağılıyor,bir çok ayrıntıyı fark etmiyorum. Bir yere mi gittim, yiyip içelm gidelim istiyorum. Hatta yoga yaparken bile ders bitince nerelere gideceğimi düşünüyorum, 1 saat geçmek bilmedi diye düşünüyorum. Sevdiğim şeyleri de yapsam, bitse de gitsek modum hiç değişmiyor. Enteresan !!!