21 Temmuz 2014 Pazartesi

Pera Müzesi, Stephen Chambers


Andy Warhol sergisini gezmek üzere ücretsiz ve uzun olan cuma günü yollara düştük. Seviyorum ücretsiz etkinlikleri ne diyeyim, Pera müzesine bol öpücükler buradan.

Andy Warhol öğrendiğim kadarıyla popüler kültür eleştirisiyle başladığı sanat hayatında popüler kültürden ekmek kazanan bir adama dönüşmüş. Hatırladığım kadarıyla diyor ki " Müze ve sergiler en basit şeyleri bile sanat eseri haline dönüştürür."  Modern sanat sergilerini gezerken hep düşünürüm, bunları sanat eseri yapan, değerli kılan nedir ? Evet biliyorum bunları anlayabilmek için bu alanda eğitimim yok ama yine de bu soruyu sordurtmamalı diye düşünüyorum. Neyse Andy Warhol pek ilgimi çekmedi asıl ilgimi çeken alt katlardaki Stephen Chambers oldu.

Sizlerle paylaşmak istediğim eserleri Pera Müzesi'ndeki sergi için özel olarak üretilen flaman atasözleri için yaptığı seri.

             " Yanlış zamanda zar atan, sarhoşken içen hem itibarından olur hem kokar"



 " Bir elimde ateş, bir elimde su, gevezelerin ve dedikoducuların yanında ağzımı sımsıkı tutarım."


       " Mavi bir pelerinin altına saklanırım ama ne kadar saklansam da hemen tanınırım. " 



          " Komşumun sefası içime dokunur, şavkı suya düşen güneşe katlanamam. "


"Eskiden benden oburu yoktu. Her şeyimi kaybedince küllerinin arasındaki iki tabureye kaldım. "


                  " Faydasız işlere meyyal olan  domuzun yoluna gül döker. "


  " Zırhımı giydim, kılıcımı kuşandım, artık yiğit bir horuzum. Kedinin boynuna çanı takarım."


" Ben zayıflarım öteki şişmanlar. Hep ağın arkasında balık tutarım."

" Üzgün üzgün düşünüp üzülmenin manası ne, buzağı boğuluca kuyuyu doldururum iyice. "
  " Neyi kovalarsam kovalayayım yakalayamam, hep aya karşı işerim." 


   " Hemen parlarım, suratsızım ve sonuçta koşup kafamı duvara çarparım. "


8 Temmuz 2014 Salı

Sevilla, İspanya

Flamenkoyu Sevilla'da izlemeye karar vermiştik.  Casa de la memoria'da, burası katedralden 5 dk.yürüme mesafesinde. Dolaşa dolaşa bulduk ve akşama biletlerimiz aldık. 1 saat sürüyor, fotoğraf çekmek yasak. Muhteşem bir gösteriydi. Mutlaka izleyin derim.





Ertesi gün rotamız Maria Luisa Parkı oldu. Bu güzel yollardan geçerek parka varıyoruz.


Parkın içinde Plaza de Espana ve Plaza de Toros var. Ben bu meydanlarda biraz hayal kırıklığı yaşadım, ben ayrı bir meydan diye düşünmüştüm oysa ki parkın içindeymiş. Bu arada burada ucuz yelpazeler bulabilirsiniz. Granada'dan aldıklarımızla bir fark göremedik biz. Buradan da 2 tane aldım.





Ve parktan kareler









Ve ertesi sabah otelin yakınındaki duraktan hava alanı servisine binip, son durağımız Barselona'ya uçuyoruz