23 Nisan 2012 Pazartesi

Ada,vapur,salıncak....

Baharın kendini iyiden iyiye hissettirmesiyle kendimizi ada yollarına attık. Birçok kişide bizimle aynı şeyi düşünmüş olmalı ki ada vapuru hınca hınç doluydu.Allah'tan şansımız vardı da en arkadayken birden ek sefer var bekleyin cümlesiyle kapılar kapandı ve en öne geçtik. Bir sonraki vapurda dışarda güzel bir yere konduk. Ayakklarımızı da uzatarak rüzgarın,dalganın,güneşin keyfini çıkarmaya başladık. Ta ki bir takım yüksek sesli turistler yamacımıza gelene kadar. Yanlarındaki Türk arkadaşları belli ki turistleri gezmeye çıkarmış fakat o da onların ritmine kapılıp yüksek harflerle konuşuyordu. Hatta vücudunun bir yarısı görüş alanımı kapatıyordu :) Arkadaşımın nazikçe uyarısıyla biraz hiddetlendi,toplu taşıma aracı burası falan diye garip cümleler etti. Hatta kaptanı çağırıp ona soralım falan dedi. (Kaptanın akrabası olduğundan şüphelendim:)  Toplu taşıma aracının tanımında diğer yolcuların gözünün önünde dikil,nasıl olsa toplu taşıyoruz toparlanın üst üste çıkın mı yazıyor acaba diye meraklandım doğrusu. Neyse ki turist arkadaşlarınıda alıp vapurun diğer taraftaki manzaraya bakmaya gittiler.

Ada turu yapıp,martılarla yemeğimizi paylaştık. Keşke videoya çekmek aklıma gelseydi de paylaşabilseydim iki martı arasındaki,arkalarında kalabalık bir izleyici martı sürüsüyle baya çekişmeli geçen bir ekmek kavgasını. Açlıktan mı inattan mı oldu bu kavga çözemedik. Açlıktan olduğunu düşünerek yemeğimizi martılarla paylaştık,annemin şekerli dediği kekim için martılar kıyasıya bir mücadele verdiler. Teşekkür ederim çocuklar,çok naziksiniz ama kavgaya gerek yok, bir tepsi kek yapacağım söz diyerek sakinleştirmeye,ortayı bulmaya çalıştım. Anneme de paylaşılamayan kek maceramı anlattım tabiki :)

Turumuz esnasında park keşfettik ve hemen kendimi salıncağa atıverdim. Çocukluğumda fazla yükseğe çıkmaktan korkardım ama anlaşılan bu korkumu yenmişim. Daha da daha da uçmalıyım dedim,vurdum kendimi gökyüzüne. Asıl sahibi küçükler gelince de yerimi teslim etmeyide bildim tabii. Ama gözüm hep üstlerinde oldu,inerler de biner miyim diye :)

Velhasıl güneşli,güzel bir Nisan gününde sevdiğim şeyleri yaptım. İyi geliyor insana,yaşam için biraz olsun güçlendiriyor insanı.

  

2 yorum:

Vladimir dedi ki...

Bu havada ada ne güzel olur şimdi :)

emili dedi ki...

Olmaz mı hiç :) Kalabalık bastırmadan gidip ada havası almak lazım.