23 Aralık 2009 Çarşamba

anlatmak için yaşamak

Başkalarına anlatmak için mi yaşıyorum hayatı.Sadece kendi hayatım değil üstelik başkalarının hayatlarınıda anlatıyorum dur durak bilmeden.Yanlış anlaşılmasın sırları paketinden çıkarmam,o anlatanla anlatılan arasında kalır herzaman.
Galiba herşey sıkıcı biri olduğumu düşünmemle başladı,aslında tam olarak sıkıcı değil de daha az konuşan biriydim evet bu daha iyi bir tanım oldu.Az konuşuyordum çünkü insanlara ne anlatmam gerektiğini bilmiyordum.
Bir ara komik olmaya karar verdim,insanlar gülmeyi seviyordu güldürenleri seviyordu.Bende komikliğin ucundan tuttum,hazırcevaplığımın da yardımıyla bazen kahkalar attrıran biri oldum.Ama yetmedi daha fazlası lazımdı.İyi insan olmaya da çalıştım,dert dinleyen oldum,akıl veren oldum.Kimi dinledi, kimi he deyip geçti.Yaşadıkça anlatılıcak durumlarım olmuştu,anlatmaya başladım dün başıma şu geldi,geçen gün adama öyle bir cevap verdim ki deyip kimi zaman böbürlenerek,kimi zaman kendimle dalga geçerek anlattım.Ama kimisi gibi iyileri anlatıp kötüleri saklamadım,hepsini anlattım.Sonra başkalarının hayatlarınıda anlatmaya başladım,giderek daha çok konuşan biri oluyordum ama geveze değilim,boş muhabetten de fazla haz etmem.
Şimdilerde farkediyorum da başkalarına anlatmak için yaşıyorum hayatımı.Başıma gelen herşeyi anlatıyorum,hem de hemen anlatıveriyorum.Bu sağlıklı birşey değil sanırım.

Şimdi en başa dönme zamanı,giderek daha az konuşmaya başlamalıyım,daha az anlatmalıyım,kimseye anlatmamak için yaşamalıyım hayatımı.

1 yorum:

emel dedi ki...

hayatında sen anlattığında dinleyen birileri olduğu için şükretmelisin bence. seni okudukça ne mutlu dedim, anlattığına göre dinleyeni var demek. yalnızlık çok zor çünkü...
bir de düşündüm ki öyle çok şey anlattığına göre ''anlatılacak bir hayat'' yaşıyor olmalısın. eğer öyle değilse vakit kaybetmek ve karşımızdakini sıkmaktan başka bir işe yaramaz çünkü anlattıklarımız.
selamlar...