23 Mart 2010 Salı

Fırtına

Arkadaşlarımla ilgili birkaç yazı yazmıştım.Bu da onlardan biri olucak.Bir zamanlar kendimi çok şanslı sayardım.Bazıları bir tane bile yakın arkadaş bulamazken bende birçok tane vardı.Aslında böyle sanıyormuşum.İnsanın hayatındaki ilişkiler birbiriyle ilişkili olarak ilerliyor galiba.Bir ilişki tek başına bitmiyor, yanında başka ilişkileride bitiriyor veya bitirmeye ramak kalıyor.Sen iyiysen herkes iyi,kötüysen herkes toz oluyor.Peki buna alıştım ben,toz olun gidin hiç mühim değil artık.Ama o tozlardan biri arayıp sitem edip bana neden toz olduğumu sormasın.Buna alışamam işte.Benimkisi sadece aldığını vermek.Toza karşı toz ,gayet adilce bence.

Hele o tozlar haksızlık yapınca kendime hakim olamıyorum.Yapı olarak haksızlık karşısında kimseyi tanımam.Kendimi susturmaya çalışsam da içimdekilere sahip çıkamam.İşte yine aynı sancı.Susmalıyım ama yapamayacağım galiba.Ufaktan laf sokmalarım,şakayla karışık kondurmalarım başladı bile.Bunlar gelecek fırtınanın kötü habercileri.İç sesim sus,edilgen ol diyor ama ruhumda etkenlik var ne yapabilirim,doğama karşı gelemiyorum.Bakalım bu fırtına kopacak mı? koparsa neler olacak?

Hiç yorum yok: