21 Şubat 2011 Pazartesi

Kendime notlar,tavsiyeler...

Kırgınlıkları,kızgınlıkları biriktirmemek lazım. Hele ki çokça vakit geçirdiğiniz kişilere ilişkin olanları. Sonra bir patlar bu birikmişler,yıkıntıları toplamak imkansız olur. Yanardağ patlaması, çöplük patlaması gibi bir şey olur. Etrafa saçılan ister çöp,ister kötü duygular,kırgınlıklar olsun o derecede bir patlama sonucu herşey sonsuza dek değişir. Artık kırıldığınız kişiyi  hayatınızdan çıkarmanız gerekir. Eğer çıkaramayacaksanız ki asıl en kötüsü de budur, mesela hala onunla çalışmak zorundaysanız kolay gelsin demekten başka şey gelmez elimden,dilimden.

Freud sanırım şöyle birşey demişti "Bastırılmış duygular ilk fırsatta ortaya çıkar" o başka sebeplerle söylemiş olsa da ben bunu durumuma göre uyarlıyorum. Zamanla boşver,önemseme dediğimiz ama bilinçaltımızın önemsediği ve özenle biriktirdiği duygular ilk fırsatta şiddetle ortaya çıkar.

Oysaki tatlı sert laf cambazlıklarıyla duygularımızı,sıkıntılarımızı dile getirsek içimizdeki kötü enerjiyi birikmeden,bilinçaltına yolculuğa çıkmadan eritebilir,ufak çapta patlatabiliriz. Normal davranışlarım bu yöndedir aslında,tipik bir akrep olduğum için şakayla karışık mutlaka duygumu belli ederim. Ama bu sefer böyle yapmadım,boşver dedim,önemseme dedim. Dedim dedim ama bilinçaltıma dinletemedim. Keşke huyumu dinleyip,küçük patlamalar yaşasaydım. Şimdi davranışlarıma öfke karışmaya başladı. Bu kötü bir işaret,çok kötü bir işaret. İçinde olmak istemediğim bir duruma doğru gidiyorum galiba. En iyisi ben yine özüme,huyuma dönüp ufak akrep sokmaları yapayım. Yanlış anlamayın büyük deprem mi tercih edersiniz,yoksa enerjinin küçük küçük çıkmasını mı ?

Hayata dair bir not
*İlk başta olmasa bile canını sıkan şeyleri tatlı sert,şakayla karışık karşı tarafa bildir. Birikmeyi engelle.

Kendime bir not: Savaşçı yeniden okunacak....


Hiç yorum yok: