27 Mayıs 2010 Perşembe



Hayat hep böyle mi geçecek? Kendini ehlileştirme,normalleşme süreci midir hayat? Sürekli kendini eğitmek,silip baştan yazmaya çalışmak.Bazen değişmek,bazen değiştiğini sanmak ama değişememek.Off hayat ne kadar yorucu bir şey.Herkes için mi böyle acaba.Sakin,sevecen,huzurlu olmaya çalışıyorum.Fırtınalı bir ruha sakin bir elbise giydirme çabası benimkisi.Biliyorum çoğu zaman boşa kürek çekiyorum.Kendini kabul et huzura er diyor iç sesim.Savaşçı ruhum en çok kendiyle savaşıyor.
Son zamanlardaki aktivitem davranış kopyalamak,kopyalamaya çalışmak.Çabuk sinirli tarafımı törpülemek için daha sakin bir arkadaşımı seçiyorum ve onun davranışlarını kopyalayıp kendime yapıştırmaya çalışıyorum.İzliyorum,yöntemini gözlemliyorum.Bakış açısını yakalamaya çalışıyorum.Başarılı değilim şu an,yolun çok başındayım çünkü.Bu konuda başarılı olmak iyi bir şey midir,o konuya hiççç girmek istemiyorum bile.
Dün serviste giderken yanımdaki iki kız konuşuyordu,biri sevgilisini anlatıyordu,kulak misafiri oldum.Diğerinin yaklaşımı nasıl olacaktı? Benim gibi heyecanlı heyecanlı fikrini mi söyleyecekti,yoksa sadece dinleyip hı hı mı diyecekti.Tabii ki hı hı dedi.Fazla üstelemeden bir iki kelimecik söyledi o kadar.Neymiş efenimm demek ki kendi fikrim çokta mühim değilmiş,maksat karşı taraf içini boşaltsın.Bana mı kaldı akıl vermek.
Her söze verilecek bir cevabı olmamalı insanın.Off oysaki ben ne hazır cevabımdır,sorma gitsin.Daha karşı taraf ne diyeceğini tam olarak bilemezken onun içini okur bir de cevap veririm :) İnsan ne çekerse dilinden çekermiş.Hazır cevap olmak iyi bir şey gibi görünür ama aslında işin iç yüzü öyle değildir.Hazır cevaplık hız gerektirir.Lafı hemen yapıştıracaksın ki bir şeye benzesin :) Ama bu huy diğer davranışlarada yansıyınca ızdırap başlıyor.Bu hız susman gereken yerde lönk lönk konuşmana yol açıyor.Oysa ki yeri geldiğinde susmak bulunmaz bir hazinedir.

Bitmez bu normalleşme süreci,yaz yaz nereye kadar.En iyisi kopyalama olayı için örnek insanlar bulmak.

Hiç yorum yok: